Rus ressam Andrei Popov'un 'Çocuk Büyütmek' adlı eseriymiş bu. Veliler için sunum hazırlarken bu görsele denk geldim ve sanki bir hafta boyunca içimde biriktirdiğim tüm duygular da kendilerine akacak bir kanal buldu, gözyaşlarımı tutamıyorum.
Kızımın okula uyum haftasıydı bu hafta ve okulda 'veli' olarak bulunmak, kızıma bir saat sonra geleceğimi söyleyerek dışarıda beklemek, diğer annelerle dertleşmemiz filan derken farklı ve de yeni duygularla tanış oldum.
Anneliğimde farklı bir levele giriş yapıyordum sanki ve kızımın bir bakıcıyla gün boyu evde durmasındansa okula gidecek olmasına da ayrı seviniyordum. Öyle ya, ben öğrenciyken okulum sığınağım olmuştu, arkadaşlarım da oksijen maskesi gibiydi benim için. Okulu o kadar sevdim ki, meslek seçimimde de yine okulda olabileceğim bir bölüm tercih ettim. Kızımın küçük ellerini bırakıp öğretmenine emanet ederken kendime söylediğim şeyler işte bunlardı. Mutluydum, sanki kızımın okula başlıyor olmasına ben dünden hazırdım.
Ta ki bu görsele kadar...
Şimdi içimde kaotik bir yumak var. Duygular yumağı...Kızımın büyüdüğü gerçeğiyle yüzleşiyorum. Tamam hâlâ çok küçük ama daha dün bebek değil miydi bu çocuk? Şimdi okul ortamına giriyor ve yaz boyunca birlikte o kadar çok zaman geçirdik ki, ayrı kalacağımız saatlerin sayısı beni de üzüyor. Ve şimdiden kızım " Okula gitmeyeceğim" Diyor. Onu almaya gittiğimde aceleyle bana koşturması, bana sıkıca sarılması burnumun direğini sızlatıyor.
Bunun da bir geçiş süreci olduğunu ve sadece kızıma ait bir süreç olmadığını, biz anne babaların da etkilendiğini yeni yeni idrak ediyorum. Onun kuracağı arkadaşlıklara, öğreneceği yeni şeylere ve daha pek çok şeye dair heyecanlı ve mutluyum. Ama bir yanım hüzünlü ve pek bir duygusal. Zaten her daim aktif durumda olan kaygılı yanımın bana söylediği şeylerden bahsetmek bile istemiyorum. Kızımın bebeklik fotoğraflarına ve videolarına gidiyor elim. Bu bir geçişse her duyguyu kabul etmek en doğrusu, en azından bunu biliyorum. Bu tür süreçlerin sonunun mucizelere çıktığına inanıyorum, inanmak istiyorum. Ve ağlıyorum... Şu an hayatında herhangi bir geçiş süreci yaşayan herkese sarılıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder